Biliyor musun canım oğlum;
Çocukluğumdan bu yana her Anneler Günü’nde bir telaş bir heyecan kaplardı içimi. Anneciğime hediye alma düşüncesi -tabiri caizse- yer bitirirdi beni ve kardeşlerimi. Bilememişim, meğer biz en büyük hediyeymişiz ona.
Bilememişim, bir gülüşümüz yetermiş onu mutlu etmeye.
Bilememişim, ahh bilememişim.
Şimdi bildim oğlum.
‘Anne’ olunca bildim.
‘Anne’yim ben.
Senin ‘Anne’n.
2018 yılı benim ilk Anneler Günüm.
Daha bir heyecanlıyım şimdi. Ben de ‘anne’yim ya tabii, daha bir ilgilendiriyor beni.
Aslında hiç sevmem böyle günleri. Sadece bir gün hatırlamak ve hatırlanmak istemem. Ama işte gel gör ki eskiden beri farklı bir heyecan olur böyle günlerde. ‘Acaba ne hediye alsam annemi mutlu ederim’ diye tatlı bi telaş kaplar evlatları.
Anneler mi?
Anneleri bilemiyordum oğlum, ne hissederler, nasıl bir duygu hali olur bilemiyordum.
Onu da şimdi öğrendim. ‘Anne’ oldum ya, öğrendim.
Yavrum…
Ömrümde görüp görebileceğim en özel hediye senmişsin. Senden âlâ hediye mi olurmuş?
Boncuk gözlerini gözlerime kilitlediğin an, dünyalar benim oluyormuş. Ağzını kocaman açıp gülücükler saçtığın an, derdim tasam kalmıyormuş. Hiçbir hediye, bunlar kadar kıymetli değilmiş.
Öğrendim be yavrum.
Ahh daha neler öğreneceğim.
Uykusuzluğumun sebeplerinin en tatlısı senmişsin. Senin için uykunun en derin yerinden kalkmak ne hoş zahmetmiş. Açlığını giderecek nimetin benim vücudumda olması nasıl da mükemmelmiş. Karnını doyururken gözlerini dikip beni incelemen nasıl da güzelmiş. Azıcık üşüdüğünde bile, ciğerim acıyacak kadar içimde merhamet barındırmam nasıl bir mucizeymiş. Ağladığın zaman seni bağrıma bastığımda; ‘anne’n olduğumu bilip, sakinleşip, yavaş yavaş uykuya dalman nasıl bir mutlulukmuş.
Şimdi söyle bana, bir güne nasıl sığdırırız bu güzellikleri. Hadi sığdırdık diyelim, aldığın-aldığım hangi hediye bunlardan daha kıymetli olabilir? Olamaz ki.
Aldığım en nadide hediyem, sensin.
Vereceğin en özel hediye, gülüşün.
Öğrendim be oğlum.
Öğrendim.
Ahh daha neler öğreneceğim.
Seninle büyüyeceğim.
Sümeyye Gündoğdu